Freitag, 6. Februar 2015

MUTFAK SIRLARIM

Mutfak alışverişinden artan bozuk paraları bir kutuda biriktiririm. Bir senede Afrika'da kesilmek üzere bir kurban parası bu kutuda birikir.
Alışveriş listemi önceden hazırlarım ve alışveriş yaparken liste dışına çıkmamaya çalışırım. Böylece gereksiz ürün almamış ve israf etmemiş olurum.
Evdeki bir yiyecek bitmeden yenisini almam. Yenisi alınınca ekmeğin, maydanozun dolabın arkalarında unutulup eskimesine izin vermem.
Eskiyen ekmeği atmam. Öğütüp buzluğa atar, köfte yaparken kullanırım. Ya da ekmek köftesi yaparım. Tadı nefistir, tavsiye ederim.
Evime abur cubur almam. Hem sağlığımı, hem de ekmeğe, suya bile muhtaç insanları düşünürüm.
Mutfağa televizyon koymam. Onun yerine yemek yaparken tesbih çekerim. Hem diziye dalıp yemeği yakmam hem de yemeklerim daha bereketli olur.
Yemek masasına "yemek duası" yapıştırdım. Her yemekte dua etmeyi bize hatırlatır ve "Bize verdiğin nimetler için sana sonsuz şükürler olsun." diyen ev halkı yemeği beğenmemezlik etmez.
Evde iki öğün yenir. Kahvaltı ve akşam yemeği. Akşam yemeği çoğu zaman bir, en fazla iki çeşittir. Vaktimi ve midemi tıka basa doldurmamış olurum.
Zor mu? Değil. Hatta her ev hanımının işini kolaylaştıracak mutfak sırları. Siz de başka maddeler ekleyebilirsiniz.

Montag, 2. Februar 2015

TEDBİR HAYAT KURTARIR

Almanyada bir kullanma kılavuzunu uygular gibi yaşanır hayat. Kurallarla doludur. Kanunlarda olup da uygulanmayan şapka kanunu gibi  kurallardan bahsetmiyoruz. Bize ne kadar ilginç ya da saçma gelse de her eyalette aynı olmamakla birlikte günlük hayatta çok işlevi olan ve uygulanan kurallar.

Mesela her isteyen balığa çıkamaz. Balık tutmak için bir çeşit ehliyet almak zorundasınız. Her yerde her balığı avlayamazsınız, izin almanız gerekir.

Saat 20'de ve pazar günleri her türlü market, alışveriş merkezi, mağaza kapanır. Dükkan benim, ister açarım, ister açmam derseniz, yasak.

Müstakil ev yaptırıyorsunuz. Soba borusunu nereye koyacağınıza kendiniz karar veremiyorsunuz. Bir uzman geliyor ve size sobanızı nereye kurabileceğinizi söylüyor. Başka yere kurmanız yasak. Ayrıca komşulardan soba kurmak için izin almalısınız.

Topluma açık yerlerde, üniversite, stadyum, park vs. belli oranda sanat eseri bulundurma zorunluluğu vardır. Bu yüzden böyle yerlerde heykel ve tablolar bolca bulunur.

Evde üç dört çeşit çöp kutusu bulundurulur. Çöpleri ayırmak zorundasınız. Plastikler ayrı, kağıt ayrı, cam ayrı, biyo çöpler ayrı ayrı atılır. Uymamanın cezası 50 eurodan başlar.

Arabanızla tren yolunun kenarında trenin geçmesini beklerken arabayı istop ettirmelisiniz, çevre kirliliğini önlemek için. Garaj kapısını açmak için arabadan inerken yine arabayı istop ettirmek zorundasınız, yoksa araba hareket edebilir ve başkalarına zarar verebilir.

Ayrıca araba kullanırken benzininiz bitip yolda kaldığınızda benzin göstergesini kontrol etmediğiniz ve trafiği engellediğiniz için suçlusunuz ve ceza ödersiniz.

Müstakil bir evde oturuyorsanız, evinizin önüne yağan karı veya dökülen yaprakları tenizlemek zorundasınız. Evinizin önünden geçerken düşen birisi sizden şikayetçi olabilir ve tedavi masraflarını size ödetir.

Belediye, yerinden oynamış kaldırım taşına boya ile işaret koyar. Yoksa siz o taşa takılıp düşseniz belediyeden davacı olabilirsiniz ve muhtemelen davayı kazanırsınız. Yerinden oynayan taşa basıp altında biriken suyu üstünüze sıçrattığınızda kuru temizleme masrafını belediyeye ödetmeniz işten bile değil.

Apartman merdivenlerine çiçek koymak yasak. Yangın durumunda binayı boşaltmayı engelleyeceği için. Bu gerekçeyle kapı önüne ayakkabı bırakmak da yasak. Alıp çöpe atabilirler.

Evinizin önündeki ağacı kesmek için izin alırsınız ve ağacı kendiniz kesemezsiniz. Ağaç kesme işi yapan biri gelir ve ağacı keser. Böylelikle ağacın yanlışlıkla komşu evin ya da yoldan geçen birinin üstüne devrilmesi engellenmiş olur.

Silahınız varsa ve mesela çocuğunuz oynarken yanlışlıkla birini ya da kendini vursa, silahın emniyetini açık bıraktığınız için siz suçlu olur ve ceza alırsınız. 

Uyması, uygulaması, uygulatması zor gibi görünse de bu kurallar hayat kurtarıyor. Ülkemizde nerdeyse hergün rastladığımız silahla oynarken kardeşini öldüren çocuk, sobadan zehirlenen aile haberlerine Almanya'da rastlamazsınız. 

Bize biraz da gülünç gelen Alman yasaları aslında insan hayatına verilen değeri gösteriyor. Ve bir de, küçük önlemlerle büyük felaketlerin önlenebileceğini.

Almanlar der ki: "Soğuk hava yoktur, tedbirsiz giyinmek vardır." Tedbir hayatı kolaylaştırır, tedbir hayat kurtarır.