Montag, 2. Februar 2015

TEDBİR HAYAT KURTARIR

Almanyada bir kullanma kılavuzunu uygular gibi yaşanır hayat. Kurallarla doludur. Kanunlarda olup da uygulanmayan şapka kanunu gibi  kurallardan bahsetmiyoruz. Bize ne kadar ilginç ya da saçma gelse de her eyalette aynı olmamakla birlikte günlük hayatta çok işlevi olan ve uygulanan kurallar.

Mesela her isteyen balığa çıkamaz. Balık tutmak için bir çeşit ehliyet almak zorundasınız. Her yerde her balığı avlayamazsınız, izin almanız gerekir.

Saat 20'de ve pazar günleri her türlü market, alışveriş merkezi, mağaza kapanır. Dükkan benim, ister açarım, ister açmam derseniz, yasak.

Müstakil ev yaptırıyorsunuz. Soba borusunu nereye koyacağınıza kendiniz karar veremiyorsunuz. Bir uzman geliyor ve size sobanızı nereye kurabileceğinizi söylüyor. Başka yere kurmanız yasak. Ayrıca komşulardan soba kurmak için izin almalısınız.

Topluma açık yerlerde, üniversite, stadyum, park vs. belli oranda sanat eseri bulundurma zorunluluğu vardır. Bu yüzden böyle yerlerde heykel ve tablolar bolca bulunur.

Evde üç dört çeşit çöp kutusu bulundurulur. Çöpleri ayırmak zorundasınız. Plastikler ayrı, kağıt ayrı, cam ayrı, biyo çöpler ayrı ayrı atılır. Uymamanın cezası 50 eurodan başlar.

Arabanızla tren yolunun kenarında trenin geçmesini beklerken arabayı istop ettirmelisiniz, çevre kirliliğini önlemek için. Garaj kapısını açmak için arabadan inerken yine arabayı istop ettirmek zorundasınız, yoksa araba hareket edebilir ve başkalarına zarar verebilir.

Ayrıca araba kullanırken benzininiz bitip yolda kaldığınızda benzin göstergesini kontrol etmediğiniz ve trafiği engellediğiniz için suçlusunuz ve ceza ödersiniz.

Müstakil bir evde oturuyorsanız, evinizin önüne yağan karı veya dökülen yaprakları tenizlemek zorundasınız. Evinizin önünden geçerken düşen birisi sizden şikayetçi olabilir ve tedavi masraflarını size ödetir.

Belediye, yerinden oynamış kaldırım taşına boya ile işaret koyar. Yoksa siz o taşa takılıp düşseniz belediyeden davacı olabilirsiniz ve muhtemelen davayı kazanırsınız. Yerinden oynayan taşa basıp altında biriken suyu üstünüze sıçrattığınızda kuru temizleme masrafını belediyeye ödetmeniz işten bile değil.

Apartman merdivenlerine çiçek koymak yasak. Yangın durumunda binayı boşaltmayı engelleyeceği için. Bu gerekçeyle kapı önüne ayakkabı bırakmak da yasak. Alıp çöpe atabilirler.

Evinizin önündeki ağacı kesmek için izin alırsınız ve ağacı kendiniz kesemezsiniz. Ağaç kesme işi yapan biri gelir ve ağacı keser. Böylelikle ağacın yanlışlıkla komşu evin ya da yoldan geçen birinin üstüne devrilmesi engellenmiş olur.

Silahınız varsa ve mesela çocuğunuz oynarken yanlışlıkla birini ya da kendini vursa, silahın emniyetini açık bıraktığınız için siz suçlu olur ve ceza alırsınız. 

Uyması, uygulaması, uygulatması zor gibi görünse de bu kurallar hayat kurtarıyor. Ülkemizde nerdeyse hergün rastladığımız silahla oynarken kardeşini öldüren çocuk, sobadan zehirlenen aile haberlerine Almanya'da rastlamazsınız. 

Bize biraz da gülünç gelen Alman yasaları aslında insan hayatına verilen değeri gösteriyor. Ve bir de, küçük önlemlerle büyük felaketlerin önlenebileceğini.

Almanlar der ki: "Soğuk hava yoktur, tedbirsiz giyinmek vardır." Tedbir hayatı kolaylaştırır, tedbir hayat kurtarır.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen